üm dünyanın gündeminde olan koranavirüs salgını nedeniyle başta televizyonlar olmak üzere bütün medya ve sosyal medya organlarını dezenfeksiyon görüntüleri kapladı. Başta toplu ulaşım araçları, toplantı salonları, tiyatro ve sinemalar olmak üzere toplumun yoğun olarak kullandığı alanlar özel koruyucu giysili elemanlarla yerel yönetimler tarafından düzenli olarak dezenfekte ediliyor. Yerel yönetimler genel olarak bu alanların dezenfeksiyonunda hidrojen peroksit ve amonyak tuzları ile yapılmış dezenfektan bileşikler kullanıyor.
Koranavirüs grubundaki virüslerin, genel olarak dış ortama çok dayanıklı olmayan virüsler olduğu biliniyor. Virüs dış ortamda kısa sürede etkisini yitiriyor. Damlacık yoluyla dışarıya yayıldığında yapıştığı malzemenin türüne, özelliğine, ortamın nem ve sıcaklığına göre canlı kalma süresi değişiyor. Bu süre bir ile üç saat arasında olduğu bilinse de son pandemiye yol açan COVID-19 için henüz net olarak kesin bir süre konuşulmuyor. ABD Hastalık Kontrol Merkezi(CDC) ise bu virüsün yayıldığı malzemenin üstünde kalma süresinin malzemenin cinsine göre birkaç saatten birkaç güne kadar değiştiğini belirtiyor. Son yapılan bazı araştırmalar virüsün plastik yüzeylerde 5 gün, cam üzerinde 4 gün, çelik yüzeylerde 48 saat, alüminyum yüzeylerde 2-8 saat, kağıt üzerinde 4-5 gün, ahşap zeminlerde 4 gün, plastik eldivenlerin üzerinde ise 8 saat canlılığını koruduğunu göstermektedir. Bu nedenle dezenfeksiyon işleminin dezenfekte edilecek yüzeyin yapısına göre sıklığının belirlenmesi gerekmektedir.
Peki, ev ve yaşadığımız alanlarda sadece COVİD 19 için değil tüm bakteri, mantar ve virüslere karşı pratik ve güvenilir olarak dezenfeksiyonu nasıl yapmalıyız?
- İyi bir dezenfeksiyon doğru yapılan bir yüzey temizliği ile başlar. Kirli yüzeyler temizlenmeden yapılacak dezenfeksiyonun hiçbir anlamı yoktur. Hangi yüzeyleri dezenfekte edeceğimiz de önemlidir.
- Yüzey temizliği için sabunlu suyla el yıkamanın virüsün etkisini ortadan kaldırdığı da göz önüne alındığında tüm yüzeylerin sabunlu ya da deterjanlı bir bezle silinmesi yeterlidir. Ancak dezenfekte edilecek yüzey çok kirliyse ve çok kişinin temas ettiği; bulaş açısından riskli görülüyorsa silme işleminden sonra %60-70 alkol içeren solüsyon ya da antiseptik mendillerle dezenfeksiyon yapılabilir. Bunun dışında ek diğer dezenfektanlara özel durumlar dışında gerek yoktur.
- Zeminler, tuvalet, lavabo gibi özel dikkat isteyen alanlar klasik olarak her zaman yaptığımız gibi çamaşır suyunu sulandırılarak silinebilir. Genel temizlik için 100 ölçü suya 1 ölçü çamaşır suyu yeterli olur, yani 10 litre suya 100 cc çamaşır suyu eklenerek elde edilecek solüsyonla yerler silinebilir; tuvalet ve lavabolar temizlenebilir. Daha derişik hazırlanacak solüsyonlar uygulayıcı açısından başta solunum sistemi olmak üzere sağlık sorunlarına yol açabilir.
- Eğer temizlenecek alanın daha riskli olduğu düşünülüyorsa 1 litre suya 2 yemek kaşığı çamaşır suyu karıştırılarak dezenfeksiyon solüsyonu hazırlanmalıdır. Günlük hazırlanması gereken bu solüsyon ülkemizdeki çamaşır sularının klor içeriğinin farklı olması nedeniyle 1’e 9 oranında sulandırmalıdır. Yani 900 cc suya 100 cc çamaşır suyu eklenerek 1 litre dezenfeksiyon solüsyonu hazırlanabilir.
Konutlarımızda bu kolayca hazırlayabileceğimiz solüsyonlarla dezenfeksiyon yapabiliriz. COVID-19’un son araştırmalarda çeşitli yüzeylerde canlı kalma sürelerini de göz önünde bulundurarak dezenfeksiyon sıklığını kendimiz ayarlayabiliriz.
Peki; yerel yönetimlerin dezenfeksiyonundan sorumlu olduğu toplu yaşam alanlarında bu dezenfeksiyon nasıl yapılmalıdır? Yerel yönetimler öncelikle bu alanların dezenfeksiyonu niçin hidrojen peroksit ve/veya çeşitli amonyaklı bileşikler kullanıyor. Nasıl ve hangi sıklıkla yapılmalı sorusunun yanıtına gelince;
- Restoran, lokanta, yemekhaneler ve yemek servis alanlarında; tezgahlar, masalar ve sandalyeler dahil olmak üzere alan düzenli olarak temizlenmeli ve günde en az bir kez dezenfekte edilmelidir.
- Diğer sık dokunulan yüzeyler, aralıklı olarak tekrarlanacak bir programla, en az günde bir kez, en geç üç günde bir kez arasında değişen bir programla temizlenmeli ve dezenfekte edilmelidir.
- Yüzeyler kesinlikle önce sabunlu bezlerle temizlenmeli ve sonra dezenfeksiyon uygulanmalıdır.
- Kullanılacak dezenfektan maddenin uygun olması ve kullanılırken uygulayanlara, bu alanları kullanacaklara ve çevreye zarar verilmemesi önemlidir. Bu açıdan uygun yerde uygun dezenfektanların seçilmesi, Sağlık Bakanlığı’nın izin verdiği ürünlerin kullanılması, uygulayıcıların Sağlık Bakanlığı’nın yetkilendirdiği şirketlerden eğitim almış kişiler olmasına dikkat edilmelidir. Sağlık Bakanlığı’nın düzenlemelerine göre bu tür ürünleri ancak eğitim almış özel personeller uygulayabiliyor.
Sonuç olarak; özellikle ev ve özel yaşam alanlarımızda yapacağımız dezenfeksiyon için piyasada kolayca erişebileceğimiz çamaşır sularının yeterli olduğunu ve yukarıda belirtilen oranlarda sulandırıldıktan sonra kullanılması gerektiğini unutmayalım. Belediyeler tarafından yapılan dezenfeksiyonlarda yukarıda da belirttiğimiz gibi Sağlık Bakanlığından ruhsatlı ve genellikle hidrojen peroksit ve/veya amonyak bileşikleri kullanılabilir ve son yayınlara göre COVİD 19 dezenfeksiyonu için yeterlidir. Ancak biz yine de toplu ulaşım araçları, toplantı alanları gibi dış ortamda gereksiz temastan kaçınmayı unutmayalım.